Home | Logo Tasarim | Siteyi degerlendir | Paylasim | Dagtabakli Köyü Dernek Üye Listesi | ads.txt

Sinop

Sinop Coğrafyası, Karadeniz kıyı şeridinin kuzeye doğru sivrilerek uzanmış bulunan Boztepe yarımadası üzerinde kurulmuştur. Batı ve Doğu Karadeniz Bölgeleri arasında bir geçiş bölgesinde yer alan il toprakları 41, 2-43, 5 paralelleri ve 34, 5-35, 5 meridyenleri arasında bulunmaktadır. Sinop 5.862 Km2'lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının % 8'ini kaplar. İl doğudan Samsun'un Alaçam, güneyden Samsun'un Vezirköprü, Çorum'un Osmancık, Kargı, batıdan Kastamonu'nun Taşköprü ve Çatalzeytin ilçeleriyle çevrilidir. 475 Km. uzunluğundaki sınırlarının 300 Km.si kara, 175 km.si denizdir. İl olarak 8 ilçesi (Merkez ilçe hariç), 2 beldesi, 11 belediyesi ve 465 köyü bulunmaktadır. İlin nüfusu 2000 sayımına göre 225.574 olup, aynı sayıma göre İl Merkezinin nüfusu 30.502''dir. İlçeleri, Merkez, Ayancık, Boyabat, Dikmen, Durağan, Erfelek, Gerze, Saraydüzü, Türkeli''dir. Şehrin kuzeybatısında Akliman, güneydoğusunda bulunan Hamsilos koyu, eski devirlerin barınak yerlerindendir.

Daglari ve Yaylalari

Sinop ormanlık dağları İl'deki yeryüzü şekillerinin ağırlık bölümü (%74,3) oluşturan dağların yükseltileri pek fazla değildir. Sinop genel olarak engebelidir. Karadeniz kıyı- larından iç kısımlara doğru görülür derecede yükselme vardır. Yüksek dağlar, daha çok doğuda ve kuzeybatıdadır. İl''in doğu tarafını Kuzey Anadolu dağlarının kolları çevreler. Bu dağlar, Karadeniz kıyısına paralel uzanırlar. Bölgedeki dağlar sık, dik ve sert değildir. En yüksek dağın 2000 m.yi aştığı görülmez. AYANCIK'ta: Çangal Dağı 1.065 m., Zindan Dağı 1.750 m .dir. DİKMEN'de: Göktepe Dağı 1.200m . GERZE''de : Elma ve Köse Dağları 900 m.dir. Dıranaz 1.345 m. dir. BOYABAT'ta: Elekdağı 1.400 m .dir. Bu dağlar ormanlarla kaplıdır. Güneye inildikçe, iç Anadolu'ya yaklaştıkça orman azalır.Sinop yakınlarında yayla yoktur. Boyabat ve Gerze ilçeleri yayla bakımından oldukça zengindir. Durağan ve Boyabat''ta Mehmetli, Aluç, Marif, Gün­düzlü, Darıözü, Doğaçam, Yaylacık, Uzunöz, Sakızlı, Bayat, Yassıalan, Gökalan, Buzluk yaylaları vardır. Gerze''de Altmışdört, Güdek oğlu, Avlağısökü, Kuzfındık, Çam Altınyayla bulunmaktadır. Türkeli ilçesinde de Kurugöl yaylası bulunmaktadır.

Ovalar ve Akarsular

Sinop ovaları: Sinop'ta ovalar genelliklekıyı ya da ırmak ovalaridır. Daha ziyade büyük düzlükler halindedir. En önemlisi Boyabat Ovasıdır. Bu ovayı Gökırmak, Arım, Gazidere, Asarcık ovaları meydana getirir. Yüksek dağlar arasında uzanan bu ovalar çok verimli ve sulaktır. Gavur ovası da denilen Karasu Ovası ile Akliman yöresindeki Aksaz ve Sarıkum ovaları kıyı ovalarıdır. Bu ovalar, yer yer bataklık durumundadır.Sinop, yağışlı bir bölge olduğundan her tarafta çay ve derelere rastlanır. Sulamada ve orman ürünlerinin taşınmasında yararlanılır. Hepsi Karadeniz''e dökülür. Başlıcaları şunlardır: Gökırmak: Kastamonu''dan çıkar. Bu çay Taşköprü''nün Gölveren kesimin­de Kastamonu''nun içinden geçen bir suyla birleşerek Gökırmak adını alır. Gökırmak Boyabat Ovası''nı sular ve doğuda Kızılırmak'a karışır. Kızılırmak: İlin güneydoğu sınırlarını çizer. Yurdumuzun en uzun nehri olan Kızılırmak, büyük kollarından Gökırmak''ı Sinop''tan alır. Tepeçay: Sinop''un Türkeli ilçesi ile Kastamonu'nun Çatalzeytin ilçesi arasında sınır oluşturur. Denize döküldüğü yerde hayli genişler. Ayardın Deresi: 1.000 m yükseltide Çatakgeriş Köyü yakınlarından doğar. Türkeli ilçe merkezinin hemen doğusundan denize dökülür. Uzunluğu 240 km. kadardır. Ayancık Çayı: Küre Dağları''ndan kaynaklanan çok sayıda küçük derenin birleşmesinden oluşmuştur. Uzunluğu 90 km. kadardır, ilçe merkezin­den denize dökülür. Karasu Çayı: Küre Dağları''nda, Gündüzlü Ormanları''ndan doğar. Uzunluğu 80 km.dir. Sinop''un 8 km. batısından denize dökülür. Çakıroğlu Çayı: Dıranaz Dağları''ndan doğar. Gerze-Sinop arasında Çakıroğlu yöresinde denize dökülür.

Sinop Fotograf Galerisi

Resim Galerisine Girmek için Tikilayiniz.

Orman, Bitki örtüsü ve Iklimi

Sinop yöresi, Karadeniz ikliminin bir özelliği olarak her zaman yağış aldığından orman ve bitki örtüsüyle kaplıdır. Ormanlar hem zengin hem de çeşitlidir. Çam, köknar, meşe, gürgen, kayın, dişbudak, karaağaç ve kavak başlıca türlerdir. Ağaç denizi olarak nitelendirilen Çangal Ormanları, Ayancık, Türkeli ve Boyabat yörelerini kaplar. Dıranaz, Göktepe, Soğuksu ve Elekdağı Ormanları da hem önemli doğal güzellikleri oluşturur, hem de ekonomik yönden büyük değer taşır. Sinop yöresindeki bitki örtüsü, çok çeşitli ağaç türlerinden oluşmuştur. Kıyı şeridinde Akdeniz bitkileri de görülür. Meşe, defne, karaağaç, çınar, fın­dık, kızılcık, kayın, gürgen, karaçam ve sarıçamdan oluşan bu bitki örtüsü, yükseltinin 1.800 m.ye ulaş­tığı kesime kadar yayılır. İlin güneyine doğru gidildikçe iklim kuraklaşmaya başlar. Bu kesimde kuzeydeki gür bitki örtüsünün yerini bozkır bitkileri alır. Sinop, Doğu ve Batı Karadeniz iklim özellikleri­nin içiçe geçtiği bir yöredir, ilde mevsimler arası sıcaklık farkları pek büyük değildir, ilin kuzey kesiminde Karadeniz iklim tipi görülür, güney kesimlerinde ise Karadeniz ikliminin etkisi giderek azalır. Burada yağışlar azalır, sıcaklık düşer ve bozkır ikliminin etkileri görülür. Sıcaklık Sinop İl Merkezinde yıllık sıcaklık ortalaması 14 derece, en yüksek sıcaklık 29.4 derece, yıllık nispi nem ortalaması % 78''dir.

Turistik Yerleri

SİNOP KALESİ: M.Ö. 7. y.y. da şehri korumak amacıyla yarımadanın üzerine kurulmuştur. Roma, Bizans ve Selçuklular döneminde onarılmıştır. Günümüzde hâlâ özelliğini koruyan kalenin 2050 m. uzunluğu, 25 m. yüksekliği, 3 m. genişliği olup, iki ana giriş kapısı bulunmaktadır. Kale duvarı şehri çevreler.
SİNOP CEZAEVİ: Tersane alanında iç kalenin ortasında etrafı yüksek kale bedenleriyle çevrilidir. Bu özelliğinden dolayı mahkumların kaçışı imkansızdı. Cezaevi Osmanlılar döneminde 1877 yılında kullanılmaya başlandı.
AKLİMAN: Şehre 9 km. uzaklıktadır. Kilometrelerce uzanan ince beyaz kumu, ormanla denizin adeta kucaklaştığı orman içi piknik ve mesire yerleriyle ünlüdür. Kumsal boyunca plajlar, kamp-çadır yerleriyle moteller bulunmaktadır. Hamsilos Koyu Akliman piknik alanına 1 km. uzaklıktadır. Denizin kara içine bir ırmak gibi girdiği, çevresi çam ağaçlarıyla kaplı, güzelliğine doyum olmayan Hamsilos Fiyordu, Türkiye''nin tek fiyordudur.
ERFELEK TATLICA ŞELALELERİ: İl merkezine 42 km. uzaklıkta, Erfelek ilçesi Tatlıca köyü sınırlarıiçerisindedir. Aynı vadi içinde ardarda sıralanmış 28 irili ufaklı şelaladen oluşmuştur. Bu özelliği ile dünyada benzeri yoktur. Dar ve 2 km. uzunlukta bir vadi içinde, şelaleler kenarında, kayın ormanları içinde yapılacak iki saatlik yürüyüş oldukça zevkli ve heyecanlıdır.
İNALTI MAĞARASI VE AKGÖL: Her ikisi de Ayancık ilçesi sınırları içerisindedir. İnaltı mağarası köknar ormanlarının ortasında 1070 m. yükseklikteki bir yaylada yer almaktadır. Ayancık ilçesinden 50 km. ve İnaltı köyü yakınlarındaki Akgöl''den 6 km. uzaklıktadır. Mağaranın gerçek derinliği bugüne kadar ortaya çıkarılamamıştır. Bugüne kadar sadece 2200 m. derinliğe kadar olan bölge keşfedilebilmiştir. Ortalama 15 m. yüksekliğe ve 12 m. genişliğe sahiptir. Muhteşem sarkıtları ve dikitleri hala oluşma safhasında bulunmaktadır.

Sinop Hapishanesi

Sinop Tarihi

MÖ. 7. yüzyilda bir Helen Kolonisi olarak kurulan Sinop, Antik Çag'da Karadeniz'in en önemli kentiydi. Helenistik dönemde Anadolu'nun yerli kültürleriyle, Helen ve Pers kültürlerini birlestirmek isteyen Pontus Devletinin baskentlerinden biri de Sinop'tu. Bizans döneminde yöre Ortodoks Hiristiyanliginin etkisiyle dilde ve kültürde Helenlesmistir. Sinop, MÖ. 70 yilinda Romalilarin, MS. 395 yilinda Bizanslilarin, 3 Ekim 1214 tarihinde Selçuklularin, 1461 yilinda Osmanlilarin hakimiyetine girmistir.
TARİH ÖNCESİ SİNOP : "Efsaneye göre tanriça Sinope ırmak tanrısının kızıdır. Zeus Sinope'ye aşık olur. Her dilediğini yerine getirecegine söz verir. Sinope kızlıgına dokunmamasını ister. Tanrı yemine bağlı kalarak onu kız bırakır. Bugünkü Sinop'un olduğu yere gelir." Daha sonra MÖ. 630 yılında ikinci bir koloni grubu Sinop'a yerleşmiştir. Şehrin surlarının büyük bir olasılıkla koloniler halinde yasanan devirlerde yapıldığı tahmin edilmektedir. 7. yy başlarında Sinop, Anadolu'ya kuzeyden gelen Kimmerlerin, 6. yy ortalarında Iran'dan gelen Perslerin istilasına uğramıştır.
HELENISTIK DEVIRDE SINOP : MÖ. 4. yüzılın birinci yarisinda Paflagonya'lılar bağımsizlıklarını ilan etmişlerdir. MÖ. 332 yılında Büyük Iskender'in Anadolu'ya girişini fırsat bilen 1. Ariarathes Kapadokya'da bağımsızlığnı ilan ederek, Sinop'u da hakimiyetine almış. MÖ. 302 yılında Mitridat Ktistes Paflagonya'da dağınık halde bulunan prenslikleri bir araya getirerek kuvvetli bir devlet kurmuştur. Daha sonra ll. Mitridat ve onun oglu Farnak Sinop'a hakim olmuş. MÖ. 169 yılında devletin başina Mitridat Flapeton geçmiştir. Mitridat Flapaton Sinop'u bayındır hale sokmuş, başkentini Amasya'dan Sinop'a getirmiştir. Sinop'un parlak dönemi Mitridat Fatpator zamanında olmuştur. Bütün Karadeniz'i hakimiyeti altına alan Mitirdat Romalıları'da Anadolu'dan atarak büyük bir imparatorluk kurmuş, ancak Baskenti Sinop'tan Bergama'ya taşımıştır. Helenistik dönem Sinop'un en parlak zamanı olup, bu dönemde kültüre büyük önem verilmistir.
SINOP'UN FETHI VE SELÇUKLU DÖNEMI : 1204 yılında 4. Haçlı Seferinde Istanbul zapt edilip, Bizans Imparatorlugu dagılınca Sinop Trabzon Devleti'nin elinde kalmıştır. Iç Anadolu'ya yerleşen Selçuklulara vergi veren Trabzon Devleti, Selçukluların bir iç ayaklanmasından yararlanarak vergiyi kesmiş ve Sinop halkına da baskı ve tecavüzlerde bulunmaya başlamiştir. Sinop halkının Konya'ya şıkayeti üzerine Sultan Izzettin Keykavus dirlik sahibi bütün Vilayet Beylerine emir göndererek savaşa katılmalarını bildirmiştir. Büyük bir kuvvetle yola çikan ordu, Sinop yakınlarinda 500 atlı ile avlanmakta olan Tekfur'u baskın yaparak yakalamış, yakalanan Tekfur 3 gün sonra kale önüne getirilerek Sinop'un teslim olması istenmistir. Önceleri teslim olmak istemeyen halk Tekfur'un öldürülmemesi, kimsenin canına kıyılmaması ve herkesin istediği yere gidebilmesi şartiyla 3 Ekim 1214 tarihinde kalenin anahtarlarını Selçuklulara teslim etmistir.
TÜRK İDARESİNDE SİNOP : Selçuklu idaresine geçtikten sonra baştan başa yeniden imar edilen Sinop'ta, önce Pervaneogulları daha sonra Candarogulları Türk egemenligini sürdürmüştür. 15. yüzyilda gelişmeye ve büyümeye başlayan Osmanli Imparatorluğuna Anadolu beylikleri katılmaya başlayinca Candaroglu Ismail Bey'de Osmanlılara bağlılığını ilan etmiş ve böylece Sinop Osmanli Imparatorlugu'nun idaresi altına girmiştir.

ALADDIN CAMII: Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın 1214 yılında Sinop’u fethinden hemen sonra yapılmış olduğu güzel bir camidir. Enine planlı olarak yapılan yapı 2 sahınlıdır. 66 metre uzunluğunda, 22 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde olan bu Ulu Cami, kuzey taraftan 12 metre yüksekliğinde, 66 metre boyunda ve 44 metre eninde büyük bir avlu ile çevrilidir. Avluya 3 adet kapıdan girilmekte, cami iç kısmı ise 5 adet kapı ile avluya açılmaktadır. Caminin biri kasnağı daha yüksek olmak üzere ortasında 3 adet büyükçe; doğu ve batı taraflarında ise birer adet küçük kubbesi bulunmaktadır. Yapının geriye kalan diğer bölümlerinin üzeri ise çapraz tonozlarla örtülmüştür.
Yapı enine plan ve geniş avlu özelliğiyle Erken Dönem İslam Cami mimarisidir. Mihrap mermerden yapılmış olup, Selçuklu tarzında girift süslemelere sahiptir. Bordürlerindeki kabartma zencirek motifleri diğer Candaroğlu mihraplarında da görülür. Mihrabı 3 taraftan Ayet-El Kürsi çevrelemektedir. Orijinal minberde yoğun girift bitkisel süslemeler bulunmaktaydı. Bu minber 1853 yılında caminin kubbesinin çökmesiyle parçalanmıştır. Şimdiki minber ise 19'uncu yüzyılda ahşaptan yapılmıştır. Cami, avlusuyla beraber 2009 yılında onarılmıştır. Avluda içinde 11 sanduka bulun-an İsfendiyaroğulları Türbesi yer almaktadır.