Dagtabakli Köyü

Henüz 2024 yılına girerken, 01.01.2024 tarihinde gece saat 02:40 civarlarında Raşit Sevimoğlu’nun evinde bilinmeyen bir sebeple çıkan yangın kısa sürede evin her yerini sarmıştır. Isınma nedeniyle evde bulunan tüpün patlaması, evlerin ahşap oluşu ve girişlerinin yakacak odunla dolu olması, alevlerin kısa sürede etrafındaki diğer dört ev ile bir ambara da sıçrayarak büyümesine neden olmuştur. Yangında beş ev bir ambar tamamen yanıp kül olurken, Raşit Sevimoğlu ve eşi Münevver Sevimolu maalesef bu yangında hayatını kaybetmişlerdir.

Yangına ilk müdahaleyi tüpün patlaması ile çıkan gürültüye uykudan uyanan Fatih Aslan, babası Nurdoğan Aslan, köy sakinlerinden Izzet Balkan, ayrıca Nurdoğan Aslan’ın arayarak, “köymüz yanıyor, yardıma gelin” çağrısı üzerine Engilekin Köyü’nden kısa sürede yardıma gelen Emrullah Baltacıoğlu ve Levent Karaşoğlu yapmışlardır. Boyabat Kaymakamı yangına ilk müdahale eden beş kişiyi tek tek tebrik edip teşekkürlerini bildirmiştir. Köy Muhtarı Halil Yaşar’a ise jandarma haber vermiştir.

Yangının büyüklüğü ve şiddetinden Raşit Sevimoğlu’nun evine girip onları kurtarma imkanı olmamıştır. Yanan diger dört komşu evde kimse yokken, en baştaki evde yalnız yaşayan Necati Sevimoğlu ise evinden Nurdoğan Aslan’ın müdahalesi ile yara almadan kurtarılmıştır. Hüseyin Kavukcu´nun muhtarlık döneminde, hacı Bayram Aslan tarafından yapılan ve yanıgın mahallinde de bulunan yangın söndürme istasyonları içerisindeki hortumlar çıkarılarak vanaya bağlanmış alınan su ile yangına ilk müdahale yapılmıştır. Bu, yangın söndürmeden ziyade, onu kontrol altında tutabilmek için olmuştur. Özellikle yangın mahalline çok yakın olan Ahmet Sevimoğlu’nun evine alevlerin sıçramaması için azami gayret gösterilmiş, evin darabaları soğutulmuş, sıçrayan alevler anında söndürülerek bu evin yanması önlenmiştir. Böylece yangının köyün diğer evlerine yayılması önlenerek olası bir felaketin önüne geçilmiştir.

İzzet Balkan’ın 112 itfaiyeyi ve jandarmayı aramasıyla birlikte, Boyabat İtfaiye Müdürü Nihat Alkan 2.43’de olayı haber almaş ve saat 3.00 gibi Boyabat İtfaiyesi ve devlet erkanı yangına müdahele etmek üzere harekete geçmiştir. Olay yerine Boyabat Belediyesi ve Saraydüzü Belediyesi İtfaiye ekipleri birbuçuk saat sonra gelmişler ve yangına mühadele ederek önce kontrol altına almışlar ve nihayetinde söndürmüşlerdir. Ardından bir süre daha yangın yerinde soğutma çalışmaları devam etmiştir.

Orman İşletme Müdürlüğü arazözleri, AFAD, sağlık ekipleri, YEDAŞ (yerel elektirik şirketi) Boyabat İlçe Jandarma Komutanı Yüzb. Ali Kızıltaş, Jandarma İstihbarat Başkanı Tümgeneral Ahmet Kavukcu, dört Jandarma Asayiş Timi, bir Jandarma Asayiş Komando Timi de olay yerine gelmişlerdir. Yaklaşık beş saat süren yangın ancak sabaha doğru tamamen söndürülebilmiştir. Yangında Necati Sevimoğlu’nun evi ve ambarı, Raşit Seviomolğu, Hasan (Pakize) Sevimoğlu, (Tombul) Mustafa Çatal ve (Korucu) Hüseyin Çatal’ın evleri tamamen yanmıştır.

Yangının neden çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte, soba veya elektirik kontağı sonucu çıktığı düşünülmektedir. Evler tamamen yandığı için maalesef enkaz altındanki cesetlere ulaşılamamıştır. Adli Tıptan gelen görevli ekip, uzun süre yangın yerinde yaptıkları arama sonucu vefat eden 91 yaşındaki Raşit Sevimoğlu ve 88 yaşındaki eşi Münevver Sevimoğlu’na ait olduğunu tahmin ettikleri bazı kemik bulgulara rastlamış ve bunlar tetkik ve DNA tespiti için Adli Tıp Kurumuna yollamıştır. Ceset kalıntılarına ulaşmak için daha detaylı arama savcı ve Adli Tıp ekiplerince yangının ikinci ve üçüncü gününde de devam etmiştir. Yangın ve sonrası köylünün ve gelen personelin yiyecek içecek ihtiyacını iki öğün olarak Boyabat Kaymakam’lığı karşılamıştır. Sinop Valisi ise köy içi yollarını tekrar kumlatmıştır. Raşit ve Münevver Sevimoğlu’nun cenazeleri Adli Tıp raporundan sonra köyde defnedilecektir.

Yangının ardından Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, vali yardımcısı Abdullah Şahin, Boyabat Belediye Başkanı Hüseyin Coşar, Belediye Başkan Yardımcıları ve Boyabat Kaymakamı Enver Yılmaz köyümüze gelerek incelemelerde bulunmuşlar, yetkililerden bilgi alarak, köylülerle birlik ve dayanışma içinde olduklarını belirtmişlerdir. Mahal, gece jandarma tarafından beklenerek çalışmalar birkaç gün daha devam etmiştir. Yangının çıkış sebebini araştırmak için Boyabat Başsavcısı Uğur Akın ve savcı yardımcısı da köyümüze gelerek soruşturma başlattmışlardır. 05.01.2024 tarihinde Ankara’dan gelen kriminal ekip ve arama köpeklerinin yaptıkları araştırmalar 06.01.2024 tarihinde sona ermiştir.

Yangın sonrası oluşan moloz ve enkaz yığını iş makinaları ile bir yere toplanmıştır. Olay mahalli uzun süre etrafı çevrili olarak kalmış ve içine girilmesine müsaade edilmemiş, yangının 15. gününe doğru bile hala hafif hafif dumanların çıktığı görülmüştür. Raşit ve Münevver Sevimoğlu'nun cesetine ait olduğu tahmin edilen ve olay yerinden alınan kemik parçaları ve kül bulguları "Adli Tıp Olay Raporu" nun ardından ailesine teslim edilecektir.

Olayın şahitlerinden Fatih Aslan: “Gece iki sularında bir tüp patlamasıyla uyandım. Camdan baktığımda Raşit Sevitoğlu’nun evinin yandığını farkettim. Hemen babam Nurdoğan Aslanı’ı uyandırdım ve yangına müdahale etmek için oraya koştuk, fakat evin içine girilebilecek gibi değildi, alev topu haline dönüşmüştü. Bunun üzerine yakınında oturan kızı Ünzüle ve damadı Mehmet Kırıştıoğlu’na heber verdik. Yangın yerine geri geldiğimizde yangının daha da yayıldığını gördük ve hemen babam Nurdoğan Aslan’ın aklına bitişiğindeki evde Necati Sevimoğlu’nun olduğu geldi. Necati sevimoğlu yaşlı ve yalnız yaşadığı için yangından kaçamayacağını düşünüp evine gelerek onu yanan evinden çıkardı.

Daha sonra biz, köyümüzde bulunan yangın istasyonları sayesinde hemen ben Fatih Aslan, babam Nurdoğan Aslan, Izzet Alkan ve Engilekin Köyü sakinlerinden Levent Karaşoğlu ve Emrullah Bey ile yangın istasyonundaki hortumları açarak, nozullarını takarak yangına müdahale etmeye başladık. Yangın takribi on dakika içerisinde beş evi aynı anda yakmaya başladı. Necati Sevimoğlu’nun evinin karşısındaki Ahmet Sevimoğlu’na ait olan ev alevlerden etkilenmiş ve yanmaya başlamıştı. Biz de yangının yayılmasını önlemek amacıyla yangın istasyonları sayesinde bu evi soğutarak yanmasını önleyip, yangının daha ileri safhaya geçmesini ve diğer evlere sıçramasını engelledik.”

Kızı Ünzüle Kırıştıoğlu anlatıyor: Annem ve babama bakabilmek için kış boyunca köyde kaldık. Elimden geldiğince onlarla ilgileniyordum. Yangının olduğu gün annem bize gelerek, "Kızım, baban seni çağırıyor yanına git" dedi. Yanlarına gittiğimde babam, "Kızım, ben iyi değilim, kendimi hiç iyi hissetmiyorum, hakkınızı helal edin" dedi. Ben de "Baba, niçin öyle söylüyorsun?" diyerek bu sözlerine bir mana veremedim. Demek ki vefat edecekleri kendilerine malum olmuştu. Beraber olduğumuz o günün gecesinde maalesef yangın çıktı. Haberi alır almaz hemen annem ve babama koştum. Ev tamamen alevler içinde yanıyordu. Elimizden hiçbir şey gelmiyor, çaresiz bir şekilde yangını izledik. Onları kaybettik, elimizde onlardan birkaç kemik parçasından başka hiçbir şey kalmadı.

Geçmiş olsun, Allah vefat edenlere rahmet, ailesine sabırlar versin, köyümüzü bu tür afetlerden korusun.

Dağtabaklı Köyü, Sinop - Boyabat Köyümüzü, tarihi ve günümüz konuları ile ele alan "Dağbataklı Köyü, Sinop - Boyabat' isimli kitabımızın genişletilmiş 2. baskısı 270 sayfanın üzerinde bir mehteviyatla neşredilmiş ve sizlerin hizmetine sunulmuştur. Köyümüzde ücretsiz olarak dağıtımına başladığımız kitabımza sahip olabilirsiniz.

Köyün çeşitli yerlerine çöp konteynerleri konulup biriken çöplerin belediyece toplanması
Salıncak, kayacak ve oyun yerlerinin olduğu küçük bir çocuk parkının yapılması
Gençlerin top oynayacakları etrafı telle çevrili küçük bir top sahasının yapılması
Köyümüze kadar altyapısı sağlam ve asfaltlanmış düzgün bir yolun yapılması.
Cep telefonu ve internetin daha iyi çekebilmesi için vericinin güçlendirilmesi.
Sırık kebabı yapmak için örteyeri olan küçük bir et çevirme evinin yapılması
Piknik yapılabilecek su, masa ve oturacakların olduğu bir alanının yapılması.
Kamera destekli güvenlik sisteminin kurulması
Köylünün ekmek yapabilecekleri bir fırının yapılması
Köy Konağı, Kültürİ Evi ve Misafirhane yapılması
İçme suyu hatlarının yenilenmesi, bakım ve onarımı
Orman evinin tamir ve tadilatı yapılarak köyümüze devri
Köy içi yolların düzeltilerek kilit taşılarınnın döşenmesi
Köy içinde ve civarında bulunan oluk, çeşme ve suların bakımı onarılması
Köy derneği, üyelik ve maddi kaynakların oluşturulması
Avzarağan'ın yol, su ve kanalizasyon işlerinin yapılması
Avzarağan'a mini bir mescit yapılarak merkezi sistemle vakitlerde ezan okunması
Şu anki mevcut su deposunun yerine daha büyük daha kapsamlı içi fayans kaplamalı bir su deposunun yapılması.
Su probleminin çözülmesi, mevcutsu kaynaklarının artırılması
Dere yataklarına çöp atılmasını önleyip, atılan çöplerin dere yataklarından temizlenmesi
Köy merzarlığının içinin temizlenerek ıslah edilmesi, etrafının duvarla çevrilerek emniyete alınması
Köy mezarlığının çevresindeki tarlaların sahiplerinin rızası alınarak mezarlığa katılıp genişletilmesi.
Köy mezarlığının etraındaki tel örgülerin sağlamlaştırılması ve bozulan yerlerin tamir edilmesi.
Geceleri sokak aydınlatılmasının daha düzenli hale getirilmesi
Köyün ortasındaki dere yatağının temizlenip ıslah edilmesi, çevresinin düzenlenmesi.
Cami içinin hat yazıları ve matiflerle dizayın edilmesi
Boyabat'tan köyümüze gelirken yol düzergahına köyün isim levhalarının yerleştirilmesi.
** Bu konudaki fikir ve düşüncelerinizi, dilek ve temenni ve başka önerilerinizi ziyaretçi sayfası üzerinden veya mail yolu ile bizimle ulaştırabilirsiniz.

Köy Nufus Defterini görmek için buraya tiklayiniz

Dağtabaklı Köyü, Orta Karadeniz Bölgesi‘nin Sinop ilinin, Boyabat ilçesine bağlı bir dağ köyüdür. Harita üzerindeki koordinatları: 41° 21 dk, 00 sn. kuzey, 34° 36 dk. 00 sn. doğu dur. Dağlık ve engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olan köyümüz orman içerisinde ve denizden 1.020 m (3.340 ft) yükseklikte bir rakıma sahiptir.

Dağtabaklı Köyü, Sinop ilinin Boyabat ilçesine bağlı 107 köyden biridir. İlçeye olan uzaklığı 27 km, Sinop iline olan uzakliği ise 115 km dir. Ormanlık ve engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olan köyümüz yeşillikler içerisine saklanmış gibidir. Köyün tarihçesi tam olarak bilinmemekle beraber şu anki halinin en az 350 - 400 senelik olduğu tahmin edil- mektedir. Köy halkı geçmişi itibarı ile Türkmendir. Etrafını saran orman meşe, çam ve gürgenden teşekküldür. Köyün nüfusu göç nedeniyle hayli azalmıştır. Sürekli köyde kalan birkaç aile, muhtar ve imamdır. Yaz aylarında Ankara, İstanbul ve yurtdışında yaşayan hemşehriler tatil için buraya gelmektedirler. Köylülerin geçim kaynakları tarım, hayvancılık, ormancılık, meyve ve sebzecilik iken, günümüzde bu faaliyetlerle uğraşmayan emeklilerin yaşadığı bir yer haline dönüşmüştür.

Yapısal açıdan bazı güzel gelişmelerin yaşandığı Dağtabaklı köyümüzde evler tamamen ahşaptan altı dam iki katlı olarak inşaa edilmiştir. Gün geçtikçe daha modern yapılara kavuşan köyümüze 2006 yılında minareli bir cami, yanına bir köy konağı yapılmıştır. İmam evine sahip olan köyün Avzarağan adında yedi evden oluşan 700 metre uzakta bir de mahallesi vardır. Dağtabaklı, Engilekin ve Yanalak köyleri ile bir muhtarlık iken, 1950 yılında Yanalak Köyü‘nden ayrılarak tek başına muhtarlık olup şu anki muhtar "Halil Yaşar" dır.
Köyümüzde 2023 yılı itibarıyla 43 hane, 26 samanlık ve 4 ambar olmak üzere toplam 73 yapı mevcuttur, buna imam evi, ormancı evi ve cami dahildir. Halen iki büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve küçük çaplı evlerin önlerinde bostan ekimi yapılmaktadır. 1985 yılında ise elektiriğe ve telefona kavuşmuştur.

Köyümüzde 2013 yılı itibarıyla 41 Ev, 25 Samallık ve 2 Ambar olmak üczere toplam 68 yapı mevcuttur, Buna Imam Evi, Ormancı Evi ve Cami dahildir.

	Yeni Ev Sayısı	Eski Ev Sayısı	Samallık Sayısı
Berigeçe	10	8	5
Ötegeçe	6	19	21
Toplam	16	27	25

Güney: Gövez, Çalpinar
Dogu: Yesilköy (Yanalak), Emiroglu
Batı: Keseköy Yaylasi, Findicak
Kuzey: Kozluca, Ogulkadin, Kavacik, Engilekin

Köyümüzde şu an tarım ve ormancılık yapılmamakla birlikte, köylü hayvancılıkla da uğraşmamaktadır. Yalnız Zekeriya Özcan ile Nurdoğan Aslan geniş çapta büyükbaş hayvan besiciliği yapmaktadır. Küçük yaşta çocuk olmadığı için bir okul, köylünün de bir araya gelebileceği bir köy odası da yoktur. Dışarıya fazla göç veren yörelerden olduğumuz için nüfusunun azlığına binaen sağlık ocağı, kıraathane ve alış-veriş yapılacak bir markete de sahip değildir. Köylü ihtiyaçlarını belirli aralıklarla gelen seyyar satıcılardan veya Boya- bat'dan karşılamaktadır. Sağlık hizmetini düzenli olmasa da köye gelen doktorlar ile karşı- lanmaktadır. Çevresinin orman olması nedeniyle az da olsa avcılık yapılmaktadır.

Köyün çevresinden köylünün gayreti ile getirilen içme suları, köyün başına yapılan iki adet su deposunda toplanıp oradan evlere dağıtılmıştır. Yaz aylarından artan nüfus nedeni ile malesef su sorunu yaşanmaktadır. Tuvalet ve artık suların köy dışına taşınması için kanalizasyon teşkilatı da faaliyete sokulmuştur. Boyabat ve Kargı'dan köyümüze gelen yolların büyük bir bölümü bozuk olduğu için ulaşımda zorluk çekilmekteydi. 2019 yılının Eylül ayında, silme, kumlama ve akarsu yataklarına büz yerleştirilerek altyapı çalışması yapılan köyümüzün yolu, 2020 yılının Temmuz ayında mucur dökülüp asfaltlanmıştır.

Köyümüze ulaşmak için iki güzergah mevcuttur. Bunlar Boyabat veya Çorum-Kargı yolu üzerindendir. Boyabat üzeri yol uzundur fakat daha rahat ve tamamen asfaltlanmıştır. Kargı üzeri ise kısa fakat yolları biraz bozuktur. Orman içi patika yolların kullanılması gerekir, yanılma riski oldukça yüksektir. Bu yolu bölgeyi gayet iyi bilenler kullanmaktadır.

1975 yılına kadar yörük kıyafetleri giyen köy kadınları bu geleneklerinden vazgeçmeye başlamışlar, bazı ahşap köy evleri bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkılmaya, tahrip olmaya başlamıştır. Ormancıların görevlerini icra etmeleri için köyü- müzde inşaa edilen ormancı evi de yine maalesef harabe halinde ve tadilat yapılmayı beklemektedir.

2012 yılında İstanbul’da Nurdoğan Aslan, Galip Yaşar, Bekir Uzun ve daha birçok hemşehrilerimizin gayreti ile „Dağtabaklı Köyü, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği“ kurulması için girişimde bulunulmuş, tüzük hazırlanmış fakat daha sonra dernek kurulamamıştır. Buna rağmen 7 Temmuz 2012 yılında köyümüzde büyük katılımlı bir türbe töreninin yapılmasına ve yürütülmesine önderlik etmiştir.

Derneğin amacı, köyün her türlü ihtiyacını gidermek, daha yaşanır ve güzel bir hale getirmek, Türkiye’nin her köşesinde yaşayan hemşehriler ile işbirliği ve dayanışma içinde olmaktı. Hatta bu amaçla derneğe üyelik çalışmaları ve aidat usulü yardım top-lama düşüncesini hayata geçirmek için bir makbuz örneği ve üyelik formu bile hazır-lanmıştı.

Köyümüzde az da olsa kalıcı olarak duran vatandaşların yanında, ilçe merkezi veya büyük şehirlerde ikamet eden bazı köylüler ilkbahar ve yaz aylarını köyümüzde geçir-mektedirler. Köy adının nereden geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte, köyde geçmiş dönemlerde dericilik yapılmadığı için deri tabaklanması ile de ilgisi yoktur. İsim ben-zerliği olan Gazderesi Tabaklısı ve Cuma Tabaklısı köylerine yaylalık yapmamıştır.